باب
خروج الخطايا
مع ماء الوضوء
11- ABDEST SUYU İLE
BİRLİKTE GÜNAHLARIN ÇIKMASI BABI
32 - (244) حدثنا
سويد بن سعيد
عن مالك بن
أنس. ح وحدثنا
أبو الطاهر.
واللفظ له.
أخبرنا
عبدالله بن
وهب عن مالك
بن أنس، عن
سهيل بن أبي
صالح، عن
أبيه، عن أبي
هريرة؛ أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال "إذا
توضأ العبد
المسلم (أو
المؤمن) فغسل
وجهه، خرج من
وجهه كل خطيئة
نظر إليها
بعينيه مع
الماء (أو مع
آخر قطر
الماء) فإذا
غسل يديه خرج
من يديه كل
خطيئة كان
بطشتها يداه
مع الماء (أو
مع آخر قطر
الماء) فإذا
غسل رجليه
خرجت كل خطيئة
مشتها رجلاه
مع الماء (أو
مع آخر قطر الماء)
حتى يخرج نقيا
من الذنوب".
[:-576-:] Bize Suveyd b. Said Malik b. Enesten rivayet etti. H. Bize
Ebu't-Tahir'de rivayet etti. Bu lafız onundur. (Dediki) : Bize Abdullah b.
Vehb, Malik b. Enes'ten, o da Süheyl b. Ebi Salih'ten, o da babasından, o da Ebu Hureyre'den naklen haber verdiki: Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) şöyle demiş:
Müslim yahut mu'min bir
kul abdest alır da yüzünü yıkarsa, gözleri ile baktığı her günah suyla yahut
suyun son damlası ile yüzünden çıkar. Ellerini yıkadığı vakit ellerinin tuttuğu
her günah su ile yahut suyun son damlası ile beraber ellerinden çıkar;
ayaklarını yıkadığı vakit ayaklarının yürüyerek işlediği her günah su ile yahut
suyun son damlasiyle birlikte çıkar. Nihayet o kul günahlardan temiz pak olup
çıkar» buyurdular.
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) «mu'min mi» dedi «müslimmi» ve keza, «suyla birliktemi» yoksa
«suyun son damlası» ile, birliktemi» buyurdu bu cihetlerde ravî şek etmiştir.
Diğer tahric: Tirmizi,
2; Tuhfetu'l-Eşraf, 12742
NEVEVİ ŞERHİ 245.sayfada
DAVUDOĞLU AÇIKLAMA: Hataya'dan murad küçük
günahlardır. Bu hususu daha önce görmüştük. Küçük günahların suyla birlikte
çıkması Kaadî Iyaz'ın beyanına göre; mecaz ve istiaredir. Bundan murad; onların
affedilmesidir. Günahlar cisim olmadıkları için hakikatta onların çıkması
tasavvur edilemiyeceğinden cisimlere benzetilmek suretiyle istiare yapılmış ve
onlarında çıktıkları beyan buyurulmuştur.
Bu
hadis «ayakların üzerine mesh farzdır» diyen Rafîzîlere karşı ehl-i sünnetin
delilidir. Hadis-i şerifte zikri geçen: «Ellerinin tuttuğu ve ayaklarının
yürüdüğü» cümlelerinden murad ellerle ayakların irtikab ettiği günahlardır.
İmam-ı
Malik'in «El-Muvatta»da ki rivayetinde günahların mazmaza ve istinşak ile hatta
kirpikleriyle tırnaklarının altından ve kulaklarından dahi çıktığı beyan
buyurulmuştur. Hadisin zahirîne bakılırsa; keffaret ayrı ayrı her abdest
azasına mahsus gibi görülüyorsa da sonundaki «Nihayet o kul günahlardan
tertemiz pak olup çıkar» buyurulması onun bütün vücuda amin ve şamil olduğunu
gösteriyor. Maamafih Keffaretın yinede abdest uzuvlarına mahsus olması, umum
vücüde şumülunü ise, ihlas ve huşu gibi karinelerin ifade etmeside mümkündür.
Yüzde
ağız ve burun gibi uzuvlar da olduğu halde bu hadiste yalnız gözlerin baktığı
günahların affedileceği zikredilmesi gözlerin cinayeti-daha büyük olduğu
içindir. Büyük cinayet affolununca; küçüğü dahi affolunur. Binaenaleyh gözlerin
zikredilmesi affedilecek şeylerin son haddi gibidir.
Bazıları
bu hadisle istidlal ederek ma-i müsta'mel yani abdestte kullanılmış su ile
abdest alınmıyacağını söylemişlerdir. Çünkü bu su günahlarla mülevves olmuştur.
Artık onunla bir ibadet olan abdest alınamaz. İmam-ı A'zam'dan rivayete göre
müstamel su pistir.